Milli İstihbarat Teşkilatı (1 Viewer)

Forhoux

Grafiker
Joined
Nov 25, 2018
Credits
0
Rating - 0%
index.php

Milli İstihbarat Teşkilatı, Cumhurbaşkanlığına bağlı, Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi istihbarat örgütüdür. 22 Temmuz 1965 yılında Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti'nin yerine kurulmuştur. Görevi Türkiye Cumhuriyeti Devlet'ni iç ve dış tehditlerine karşı korumakt, gerekli yerleri ve makamları bilgilendirmektir.

Devletin Milli güvenlik politikasının hazırlanmasıyla amacıyla bilgileri tek elde toplanması amacıyla 22 Temmuz 1965 yılında TBMM'nin kararıyla 644 sayılı kanun kabul edildi ve bu kanun ile kuruluşun adı Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) olarak değiştirildi. Kanuna göre MİT'İN bir Müsteşar tarafından yönetilmesi, Müsteşarın kanunun belirlediği görevleri yerine getirmesinde sadece Başbakana sorumlu olduğu da öngörüldü. MİT, yaklaşık 19 yıl süre ile faaliyetlerini 644 sayılı kanun hükümleri doğrultusunda yürüttü, ancak hızla değişen ve gelişen koşulların ışığında yeni bir yasal düzenlemeye gidilmesi ihtiyacı ortaya çıktı. Bu amaçla, 1 Kasım 1983 tarihinde 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Millî İstihbarat Teşkilâtı Kanunu çıkarıldı ve kanun 1 Ocak 1984 tarihinde yürürlüğe girdi.

TARİHÇESİ

Teşkilat-ı Mahsusa

index.php


Harbiye Nâzırı ve Başkomutan Vekili Birinci Ferik Enver Paşa.
Ülkelerin birbirlerine yönelik siyasal, sosyal, ekonomik ve askeri faaliyetleri ile beklentilerinin önceden saptanması ihtiyacının zaman içerisinde giderek artması, haber almaya dönük yapılanmaların varlığını zorunlu kılmıştır. Yine Türkiye'de, sistemli ve organize nitelikte istihbarat örgütü kurma girişimleri, Osmanlı Devleti'nin son yıllarında başladı. Siyasi birliğin korunması, ayrılıkçı hareketlerin önlenmesi ve özellikle yabancı devletlerin Orta Doğu üzerinde odaklaşan faaliyetlerinin izlenebilmesi için bireysel bazda ve sınırlı nitelikte sürdürülen istihbarat çalışmalarının bir merkezden organize biçimde yürütülmesine ihtiyaç duyuldu ve 17 Kasım 1913 tarihinde Enver Paşa tarafından Teşkilât-ı Mahsusa isimli istihbarat örgütü kuruldu. I. Dünya Savaşı sırasında askeri ve paramiliter hareketler gerçekleştirerek önemli görevler üstlenen bu örgüt, savaşın sona ermesiyle 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Mütarekesi sonrasında dağıldı.

Karakol Cemiyeti
index.php


Dâhiliye Nâzırı ve Sadrazâm Mehmed Talat Paşa.
İstanbul'un işgalinden sonra millî uyanışın başlaması ile kişiler kendi kendilerine çeşitli örgütler kurdular. Bu örgütlerin birisi de kimilerine göre hala yaşayan "karakol" örgütüdür. İlk olarak 5 Şubat 1919 tarihinde kurulan mütareke döneminin ilk gizli direniş grubu, İstanbul'da kurulan Karakol Cemiyeti'dir. 1918 Ekim sonları veya Kasım başlarında Talat Paşa'nın emri ile kurulan cemiyetin kurucuları arasında, Kurmay Albay Kara Vâsıf, Emekli Yüzbaşı Bahâ Said Bey, Albay Galatalı Şevket ve Yenibahçeli Şükrü Bey gibi İttihât ve Terâkki Cemiyeti mensubu kişiler bulunmaktaydı. Kısa zamanda örgütlenme çalışmalarını tamamlayan Karakol Cemiyeti'nin Millî Mücadele'ye yaptığı en büyük hizmet, İstanbul'dan Anadolu'ya silah ve cephane ile subayların kaçırılmasını sağlaması, İngiliz Muhipler Cemiyeti gibi kuruluşların planlarını ve faaliyetlerini Mustafa Kemal Paşa'ya haber vermesi oldu. Ancak Cemiyet, Bolşevikler ile gizli ilişkilere girmesi ve kendi başına Millî Mücadele'ye sahiplenme çalışmalarında bulunması sebepleriyle Anadolu Ordusu kadrosuna dahil edilmedi. 16 Mart 1920 tarihinde İstanbul'un İtilaf Devletleri tarafından işgali sırasında liderlerinin tutuklanmaları ile büyük bir darbe yedi ve nihayet Erzurum ve Sivas Kongreleri'nin kararlarını uygulamak için seçilen Heyet-i Temsiliye'nin kararıyla faaliyetlerine son verildi.

Zabitân, Yavuz, Hamza ve Felâh Grupları
Karakol Cemiyeti'nin dağılmasından sonra Halâskâr Zâbitân ve Yavuz Grubu gibi çeşitli istihbarat grupları oluşturuldu. Bunlardan 23 Eylül 1920 tarihinde faaliyete geçen Hamza Grubu'nun adı 31 Ağustos 1921 tarihinde Felâh Grubu olarak değiştirildi. Bu istihbarat grupları Türk Kurtuluş Savaşı sonuna kadar faaliyetlerini sürdürebildi.

Askerî Polis Teşkilâtı
İstihbarat örgütleri arasındaki dağınıklığı gidermek, ordu içerisine sızan düşman casusluk faaliyet ve propagandasına karşı koymak amacıyla 18 Temmuz 1920 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı tarafından Askerî Polis Teşkilâtı (AP veya P) kuruldu. Savaş yıllarında başarılı hizmetler veren örgütün faaliyetlerine 21 Mart 1921 tarihinde son verildi. Günümüzde silahlı kuvvetler bünyesindeki Jandarma Genel Komutanlığı devamı niteliğindedir.

Tetkik Heyeti Âmirlikleri
Askerî Polis Teşkilâtı'nın kapatılmasının istihbarat faaliyetleri açısından kısa bir süre doğurduğu boşluk ise, yine Genelkurmay Başkanlığı tarafından kurulan ve 1 Nisan 1921 ile 22 Haziran 1922 tarihleri arasında Anadolu'nun çeşitli şehirlerinde faaliyet gösteren Tedkik Heyeti Âmirlikleri vasıtasıyla giderildi.

Müsellâh Müdâfaa-i Milliye (Mim Mim Grubu)
Mim Mim Grubu
Edinilen tecrübelerin ışığında ve belirlenen yeni hedeflere ulaşılabilmesi amacıyla bu defa Enver Paşa tarafından Müsellâh Müdâfaa-i Milliye isimli bir istihbarat grubu kuruldu. TBMM Hükümeti, 3 Mayıs 1921 tarihinde kısa adı "M.M." (MİM MİM) olan bu örgüte resmiyet kazandırdı, Tedkik Heyeti Âmirlikleri Anadolu'da faaliyetlerini sürdürürken, M.M örgütü asker ve sivil kesimden oluşmuş kadrolarıyla, İstanbul'da büyük bir ajan ve haber ağı kurmayı başardı, Anadolu'ya silah ve cephane kaçırılması faaliyetlerini organize etti, düşman karargahlarına, işbirlikçi gruplara ve yabancı misyona sızarak çok sayıda önemli belge ve bilgiler elde etti. Kurtuluş Savaşı sırasında düşman faaliyetlerine karşı oluşturulan çeşitli istihbarat gruplarıyla da iş birliği yapan örgütün faaliyetleri, İstanbul'un kurtuluşundan sonra 5 Ekim 1923'te son buldu.

Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti

index.php


İlk Türkiye Cumhur başkanı ve Başkomutan Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk.
İstihbarat örgütlerinin kapatılmasından ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra, 1926 tarihine kadar geçen dönem içinde haber alma çalışmaları Ordu Müfettişlikleri İstihbarat Şubeleri tarafından yürütüldü. 1925 yılı sonunda Türkiye Cumhuriyeti Cumhur başkanı Mustafa Kemal Atatürk gelişmiş devletlerdeki gibi çağdaş bir istihbarat örgütü kurulması talimatını verdi. Bunun üzerine Avrupa ülkelerinde eğitilen kadroların da katılımıyla, Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak'ın 6 Ocak 1926 tarihli emri doğrultusunda, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk istihbarat kuruluşu olan Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti (MEH/MAH) kuruldu. Teşkilât, 5 Ocak 1927 tarihinde şeklen İçişleri Bakanlığı'na bağlandı. 6 Ocak 1926 ile 5 Ocak 1927 tarihleri arasındaki bir yıllık dönem çalışmaları, dönemin yöneticileri tarafından Riyâset'in kuruluşuna hazırlık dönemi olarak değerlendirildi ve bir gün sonraki 6 Ocak 1927 tarihi MAH'ın kuruluş tarihi olarak kabul edildi. Başkanlığına Şükrü Âli Ögel getirildi.

« ... Muasır devletlerde olduğu gibi, bizde de modern bir istihbarat teşekkülü kurmak mecburiyetindeyiz... »
(Mustafa Kemal Atatürk, 1925
)

MAH, duyulan ihtiyaçlara bağlı olarak zaman içerisinde birkaç kez küçük yapısal değişiklikler geçirdi ve 1965 yılına kadar Türkiye'nin istihbarat faaliyetini yürüttü.
 
A

Anarchosa

Bilişim uzmanı, dil uzmanı, istihabarat uzmanı, askeriye eğitmeni, uydu teknolojisi uzmanı, nano teknoloji uzmanı ve birçok meslekle uğraşan insanları da bünyesine alıyorlar eğer buraya girme hayali olan varsa sadece kpss'den 70 puan üstü almaya baksın yeterli.
 

Forhoux

Grafiker
Joined
Nov 25, 2018
Credits
0
Rating - 0%
Bilişim uzmanı, dil uzmanı, istihabarat uzmanı, askeriye eğitmeni, uydu teknolojisi uzmanı, nano teknoloji uzmanı ve birçok meslekle uğraşan insanları da bünyesine alıyorlar eğer buraya girme hayali olan varsa sadece kpss'den 70 puan üstü almaya baksın yeterli.
Aynen ama bütün her şeyini kontrol ediyorlar en ufak hatada eliyorlar. Yazılı ve sözlü mülakattanda eliniyor.
 
A

Anarchosa

Aynen ama bütün her şeyini kontrol ediyorlar en ufak hatada eliyorlar. Yazılı ve sözlü mülakattanda eliniyor.
Açıkcası tamamen güven olayı.
0 bilgili adam bile girse işlerine yarar tabi güvenilir olmalı.
Bunun için kaynakların iyi olması lazım.
Heriflerin çok farklı sınavı var.
Mülakatta bilerek eliyorlar sonra gözlemlemeye devam ediyorlar diye duydum tabi okul ortamında anlatılan şey ne kadar doğrudur bilmem
 
Joined
May 15, 2017
Credits
0
Rating - 0%
Bilişim uzmanı, dil uzmanı, istihabarat uzmanı, askeriye eğitmeni, uydu teknolojisi uzmanı, nano teknoloji uzmanı ve birçok meslekle uğraşan insanları da bünyesine alıyorlar eğer buraya girme hayali olan varsa sadece kpss'den 70 puan üstü almaya baksın yeterli.
Beni anlattın kanka hepsine ilgim var ama tşk mit almym be .ss
 

Users who are viewing this thread

Top