Sevildiğini bilen erkek de aldatır cepte gördüğü için. Bunu sadece kadına bağlamamak gerekir. Erkek ezilir kadın prenses gibidir vs. demişsin, her 4 kadından biri evde şiddet görür, bastirilir. Burda sadece evde eşinden babasından görenlerden bahsediyorum. Her erkeğin önüne hayat altın tepsiyle sunulmadığı gibi her kadının önüne de altın tepside sunulmuyor. Çoğu kadın babasından göremediği sevgiyi dışarda arar hatta ve genelde bunun bilincinde dahi olmaz. Kadın tekrar gelmez öç almak veya hayatını sikmek için gelir demişsin. Hak etmeyen birine 2 yıl boyunca hep gittim. Sonuç : Aldatılmak. Onun için aklımdan daha öncesinde 1 kez bile kötü bir şey geçirdiysem namerdim. Tedavi olmaktan bahsetmişsin. Ailesi yüzünden tedavi olamayanlar kadınlar/kızlar da var, destek alamayanlar da var. Bunu unutma. Erkek kendini değiştirmez bazen gerçekten çok seviyorsa baskılar kendini o da bir yere kadar o kadar. Bir kadın bir erkek için hayatını dahi değiştirir hiç yoktan benim o malum kişi için hayatımı nasıl değiştirdiğimden pay biç. Erkek pes etmez kadın pes eder demişsin, genelleme yapmışsın yine. Evliliklerin çoğu kadınlar sayesinde ayakta duruyor. Kadın pes etseydi çoğu evlilik devam ediyor olmazdı bile. Bu sevgililikte de geçerli. Kuşu çok sokarsan ölür serbest bırakırsan uçar saçmalığına girmişsin, bu bir insana araba carpacaksa kaldırımda da çarpar diyip yolun ortasinda yürümek gibi bir şey. Erkeklerin aldatmasını vs kıza yüklemişsin. Bir kız bir erkek için günlerce çocuk gibi ağlıyorsa, en umulmadik anlarda gözü doluyorsa, hayattan kendini soyutlamışsa, intiharı dahi denemişse, onun kılına zarar gelse kendi canı yanmış gibi hissedecek derecedeyse ve ona rağmen o erkek aldatmışsa peki? Onda da kadın suçlu değil mi? Çünkü siz erkeklerin zihniyetinde var olan şey bu. Aldatmanın suçunu hiçbir zaman karşı tarafa yükleyemezsin. Aldatmayı savunuyorsan ya yapmışsındır ya aklında vardır.Sevilmediğini, kendisine yeterince ilgi gösterilmediğini düşünen her erkek aldatır. Bakın şimdi, biraz bahsedeyim özeleştiri nedir kısmından.
Erkek, sokak köpeği gibidir. Sevilince, n'apacağını bilemeden sağa sola atılan bir bireydir. Erkek, sürekli toplumda ezilen, sevgi&saygı kavramını mertebesel olarak genine işleten birisidir.
Kadın, prenses gibidir. Her ne kadar "zarar gördüğünü" düşünse de, ileri yaşlarında tamamen değişecek ve aslında korunduğunu anlayacak. Erkeğin, korunma gibi bir şansı olmadı hiçbir zaman. Ezilmek bir süre sonra erkek için gayet normaldir.
Erkek, bir daha gelebiliyorsa bu kendi öz saygısının yerle bir oluşundandır. Kadın, tekrar gelmez. Gelecekse, öç almaya falan değil, direkt hayatını sikmeye oynar, bakın ben 20'li yaşlardayım, tüm lise hayatım birilerinin peşinden koşmak ve bunları yaparken tedavi olmakla geçti.
Erkek, kendini değiştirebilir. Kadın, gereğinin olmadığını söyler.
Erkek, uğraşır ve pes etmez. Kadın, uğraşmaz, pes edebileceği kadar bile önemsemez konuyu
Siz sanıyorsunuz ki, erkek eğlenmek için aldatıyor. Siz eğer erkeğin, zaten yerle bir olan kendine saygısını, çevresini, rahatını vb. mahvederseniz, erkek nefes almak ister. Unutmayın, "Bir kuşu çok sıkarsan ölür, çok rahat bırakırsan uçar gider."
Siz sanıyorsunuz ki, olaylar keyfi işler. Çünkü kendinize toz kondurmayı anca yıllar sonra fark eder, yıllar sonra kahrolur ama hiçbir şey yapamazsınız.
Erkek, gelip siz olmayınca gecelerce içip, sokaklarda kendini heba ediyorsa ve siz ona paspas muamelesi çekiyorsanız, gelip siz erkekler aldatıyor diyemezsiniz. Biz erkeklerin ruhunu emip bir köşeye atıyoruz ve sonra tasmalarını bırakıyoruz. Gittiklerinde de onları suçluyoruz demek daha uygun olacaktır.