Birinci Kısım: Tepki Değil Yaklaşım Gösterin
Birinci Bölüm: Kızgınlığı Hızla Aşmak
Birisi size bağırdığında yada sorumlu olmadığınız bir konuda sizi suçladığında savunmaya geçmeniz doğaldır.
Hissettiklerinizi hiç düşünmeden dışa vurmak bir karşıtlık ortamı yaratır ve olumsuz duyguları tırmandırır.
İlk tepkinizden yola çıkmak her zaman faydadan çok zarar getirir.
Hedefiniz konuşmadan önce düşünmektir.
Kendinize önce şunu sorun: "Ben olsam ne hissederdim?"
Düşünerek davranmayı öğrenmenin yolu: birisine kızdığınızda muhtemelen olayları kendi bakış açınızdan gördüğünüzü bilmektir.
Olayları öteki kişinin bakış açışından görmek için şu empati cümlesini kullanın: "Ben olsam ne hissederdim?", "Eğer bu bana olsaydı ben ne hissederdim?".
Bu cümlenin gücü, size olayı öteki kişinin tarafında yaşamak fırsatı vererek husumeti ortadan kaldırmasındadır.
Hiddeti empatiye dönüştürün
İnsanların size davranış tarzından hoşlanmıyorsanız, tercih edebileceğiniz iki yol vardır.
Ya hiç düşünmeden karşılık verirsiniz ve aklınızın bir parçası onlarda kalır, ya da bir saniye durup olayları onların açısından gözden geçirirsiniz ve aklınız huzur içinde kalır.
Savunmaya geçmek mi, Sevecen olmak mı?
Sorunlu insanlara haddini bildirmek yerine kendinizi onların yerine koyun.
Ancak o zaman aşağılamak yerine sevecen bir yaklaşım gösterebilirsiniz.
Kendinize şunu sorun: "İnsanlar niçin bu kadar zor?"
Kendinize sadece, "İnsanlar niçin bu kadar zor?" diye sorun.
Birisi sizi aşağıladığında sevecen bir yaklaşım gösterirseniz her iki tarafta tekrar olumlu bir bakıç açısı kazanabilir.
Bu teknikler size nasıl yarar sağlayacak?
Birisinin saldırgan davranışının ardında neyin yattığı konusunda emin olmasanız bile motivasyonu üzerinde düşünmeye ayıracağınız birkaç saniye, sizi daha sonra pişman olacağınız şeyler söylemekten alıkoyar.
Zor insanlar dünyada her zaman olmuştur ve olacaktır.
Başka insanların sınırlı algılamalarının bizi tanımlamasına izin vermemeliyiz.
Aynı şekilde kendi sınırlı algılamalarımızın da başka insanları tanımlamasına olanak tanımamalıyız.
Sabırsızlık çoğu zaman cehaletin bir yan ürünüdür.
Sabrınızı sınayan birisine aynıyla mukabele etmek üzereyseniz, onu hor görmenizin nedeninin içinde bulunduğunuz duruma ilişkin sınırlı bilginiz olabileceğini unutmayın.
Bir empati cümlesine başvurmak ise moralinizin bozulmasını önler ve sizi kazananı olmayacak bir çatışmaya girmekten alıkoyar.
Ya hata onlardaysa?
Kötü olayları görmezden gelmemiz mi gerekiyor? Eğer kötü olayı tersine çevirme çabalarınız başarısızlıkla sonuçlanırsa, önünüzde iki yol vardır.
Ya kişinin eylemlerinin karşılık vermeye değer olmadığına karar verip aldırmaz ve kendi yolunuza gidersiniz.
Ya da bu kötü davranışı görmezden gelerek destekler duruma düşmek istemediğinize karar verirsiniz.
Eğer kişiyi kendi eylemlerinden sorumlu tutma yolunu tercih ederseniz, yapıcı bir şekilde şikayette bulunmanın aşağıdaki dört adımı uyguladığınızda tatmin edici bir sonuca ulaşma olasılığını artırabilirsiniz.
1.Adım: Terbiyesiz kişinin davranışını yüzüne vurma itkisine karşı direnin. Patlamanız sadece onun insanların domuz olduğu şeklindeki görüşünü pekişterecek, size daha iyi davranmaya esinlendirmeyecek ve probleme dostça bir çözüm bulma şansını toptan yok edecektir.
2.Adım: Kibarca sorun: "Adınızı öğrenebilir miyim?". Bu basit soru genellikle kişinin size daha nazik davranmaya başlamasına yeterli olur çünkü artık anonim olmaktan çıkmıştır. Nazik olmayan davranışından sorumlu tutulabileceğinin farkına varmıştır.
3.Adım: Kendisine insan olarak haklarınızı hatırlatın.
4.Adım: Eğer ilk 3 adım olumsuzlukla sonuçlanıyorsa o zaman şahsın sorumlu olduğu kişiyi görmek istediğinizi belirtin. O sorumlu geldiğinde işgörene yüklenme arzunuzu gemleyin, soğukkanlı bir şekilde olayı dilegetirin yoksa sorumlu kişi muhtemelen işgörene inanacak ve ona arka çıkacaktır.
Soğukkanlı olursanız sorumlu kişi şahsın kötü davranışının etkisini giderebilmek için geri adım atmak zorunda kalacaktır.
Merhametli olmayı tercih edin.
Tongue Fu, aksi kişilere sevecen davranmanın sadece mümkün değil aynı zamanda tercih edilebilir olduğu felsefesi üzerine kuruludur.
Eğer birisi sizi yaralarsa, karşılık olarak onu yaralamak bu durumu gidermez. Böyle yapmak sadece ikinizi de mutsuz kılar.
Hoşa gitmeyen insanlara kızgınlıktan çok empatiyle yaklaşmayı tercih ederek, çoğu zaman düşmanlığı uyuma dönüştürebilir, öfkenin çevresinde dolaşabilir ve süreç içinde kendinizi ve başkalarını mutlu kılabilirisiniz
Birinci Bölüm: Kızgınlığı Hızla Aşmak
Birisi size bağırdığında yada sorumlu olmadığınız bir konuda sizi suçladığında savunmaya geçmeniz doğaldır.
Hissettiklerinizi hiç düşünmeden dışa vurmak bir karşıtlık ortamı yaratır ve olumsuz duyguları tırmandırır.
İlk tepkinizden yola çıkmak her zaman faydadan çok zarar getirir.
Hedefiniz konuşmadan önce düşünmektir.
Kendinize önce şunu sorun: "Ben olsam ne hissederdim?"
Düşünerek davranmayı öğrenmenin yolu: birisine kızdığınızda muhtemelen olayları kendi bakış açınızdan gördüğünüzü bilmektir.
Olayları öteki kişinin bakış açışından görmek için şu empati cümlesini kullanın: "Ben olsam ne hissederdim?", "Eğer bu bana olsaydı ben ne hissederdim?".
Bu cümlenin gücü, size olayı öteki kişinin tarafında yaşamak fırsatı vererek husumeti ortadan kaldırmasındadır.
Hiddeti empatiye dönüştürün
İnsanların size davranış tarzından hoşlanmıyorsanız, tercih edebileceğiniz iki yol vardır.
Ya hiç düşünmeden karşılık verirsiniz ve aklınızın bir parçası onlarda kalır, ya da bir saniye durup olayları onların açısından gözden geçirirsiniz ve aklınız huzur içinde kalır.
Savunmaya geçmek mi, Sevecen olmak mı?
Sorunlu insanlara haddini bildirmek yerine kendinizi onların yerine koyun.
Ancak o zaman aşağılamak yerine sevecen bir yaklaşım gösterebilirsiniz.
Kendinize şunu sorun: "İnsanlar niçin bu kadar zor?"
Kendinize sadece, "İnsanlar niçin bu kadar zor?" diye sorun.
Birisi sizi aşağıladığında sevecen bir yaklaşım gösterirseniz her iki tarafta tekrar olumlu bir bakıç açısı kazanabilir.
Bu teknikler size nasıl yarar sağlayacak?
Birisinin saldırgan davranışının ardında neyin yattığı konusunda emin olmasanız bile motivasyonu üzerinde düşünmeye ayıracağınız birkaç saniye, sizi daha sonra pişman olacağınız şeyler söylemekten alıkoyar.
Zor insanlar dünyada her zaman olmuştur ve olacaktır.
Başka insanların sınırlı algılamalarının bizi tanımlamasına izin vermemeliyiz.
Aynı şekilde kendi sınırlı algılamalarımızın da başka insanları tanımlamasına olanak tanımamalıyız.
Sabırsızlık çoğu zaman cehaletin bir yan ürünüdür.
Sabrınızı sınayan birisine aynıyla mukabele etmek üzereyseniz, onu hor görmenizin nedeninin içinde bulunduğunuz duruma ilişkin sınırlı bilginiz olabileceğini unutmayın.
Bir empati cümlesine başvurmak ise moralinizin bozulmasını önler ve sizi kazananı olmayacak bir çatışmaya girmekten alıkoyar.
Ya hata onlardaysa?
Kötü olayları görmezden gelmemiz mi gerekiyor? Eğer kötü olayı tersine çevirme çabalarınız başarısızlıkla sonuçlanırsa, önünüzde iki yol vardır.
Ya kişinin eylemlerinin karşılık vermeye değer olmadığına karar verip aldırmaz ve kendi yolunuza gidersiniz.
Ya da bu kötü davranışı görmezden gelerek destekler duruma düşmek istemediğinize karar verirsiniz.
Eğer kişiyi kendi eylemlerinden sorumlu tutma yolunu tercih ederseniz, yapıcı bir şekilde şikayette bulunmanın aşağıdaki dört adımı uyguladığınızda tatmin edici bir sonuca ulaşma olasılığını artırabilirsiniz.
1.Adım: Terbiyesiz kişinin davranışını yüzüne vurma itkisine karşı direnin. Patlamanız sadece onun insanların domuz olduğu şeklindeki görüşünü pekişterecek, size daha iyi davranmaya esinlendirmeyecek ve probleme dostça bir çözüm bulma şansını toptan yok edecektir.
2.Adım: Kibarca sorun: "Adınızı öğrenebilir miyim?". Bu basit soru genellikle kişinin size daha nazik davranmaya başlamasına yeterli olur çünkü artık anonim olmaktan çıkmıştır. Nazik olmayan davranışından sorumlu tutulabileceğinin farkına varmıştır.
3.Adım: Kendisine insan olarak haklarınızı hatırlatın.
4.Adım: Eğer ilk 3 adım olumsuzlukla sonuçlanıyorsa o zaman şahsın sorumlu olduğu kişiyi görmek istediğinizi belirtin. O sorumlu geldiğinde işgörene yüklenme arzunuzu gemleyin, soğukkanlı bir şekilde olayı dilegetirin yoksa sorumlu kişi muhtemelen işgörene inanacak ve ona arka çıkacaktır.
Soğukkanlı olursanız sorumlu kişi şahsın kötü davranışının etkisini giderebilmek için geri adım atmak zorunda kalacaktır.
Merhametli olmayı tercih edin.
Tongue Fu, aksi kişilere sevecen davranmanın sadece mümkün değil aynı zamanda tercih edilebilir olduğu felsefesi üzerine kuruludur.
Eğer birisi sizi yaralarsa, karşılık olarak onu yaralamak bu durumu gidermez. Böyle yapmak sadece ikinizi de mutsuz kılar.
Hoşa gitmeyen insanlara kızgınlıktan çok empatiyle yaklaşmayı tercih ederek, çoğu zaman düşmanlığı uyuma dönüştürebilir, öfkenin çevresinde dolaşabilir ve süreç içinde kendinizi ve başkalarını mutlu kılabilirisiniz
